Scroll Top

Gebelikte Karaciğer Hastalıkları

Gebelikte karaciğer hastalıkları, hem anne hem de bebek sağlığı üzerinde önemli etkiler yaratabilir. Gebelik süreciyle ilişkili ya da gebelik öncesinde mevcut olan karaciğer rahatsızlıklarını kapsar. Gebelik sırasında artan hormonal değişiklikler ve metabolik yük nedeniyle daha belirgin hale gelebilir. Anne adaylarınn gebelikte karaciğer hastalıkları üç grupta toplanabilir:

  1. Gebeliğe özgü karaciğer hastalıkları
  2. Gebelik sırasında gelişen karaciğer hastalıkları
  3. Gebelik öncesinde de var olan karaciğer hastalıkları

Gebeliğin karaciğer hastalıklarının sınıflandırılması ve görüldükleri gestasyonel haftalar üzerinden bu karaciğer hastalıklarına daha yakından bakalım.

Gebeliğe Özgü Karaciğer Hastalıkları

Gebeliğe özgü karaciğer hastalıkları, gebelik sırasında gelişen ve genellikle karaciğerin işlevlerini etkileyen durumlardır. Gebeliğin ilk trimesterinden üçüncü trimesterine kadar farklı zamanlarda ortaya çıkabilir. Erken tanı ile yönetilmeleri, anne ve bebeğin sağlığı için önemlidir.

Hiperemezis Gravidarum (1. Trimester)

Hiperemezis gravidarum, gebeliğin 1. trimesterinde görülen ve bulantı ile kusmanın şiddetli hale geldiği bir durumdur. Normalde gebelikte bulantı ve kusma, %50-90 oranında görülür ve genellikle yaşam kalitesini bozmaz. Ancak gebeliğin 8-10. haftalarında daha yoğun hale gelir. 

Şiddetli kusmalar, tüm gebelerin yalnızca %1-2’sinde görülür ve vücutta ciddi su kaybı, tansiyon düşüklüğü gibi sorunlara yol açabilir. Bu durumda tedavi genellikle ayaktan yapılırken su kaybı ve kan-idrar tetkiklerinde bozukluklar oluşursa hastanın yatış yaparak tedavi edilmesi gerekebilir.

Gebeliğin İntrahepatik Kolestazı (2-3. Trimester)

Gebeliğin intrahepatik kolestazı, gebeliğin 2. yarısında safra asit tuzlarında artış ve kaşıntı ile karakterize olan bir kolestatik karaciğer hastalığıdır. Bu durum doğumla birlikte düzelme gösterir. İskandinav ülkeleri, Güney Asya ve Güney Amerika gibi bölgelerde daha sık görülse de, Avrupa’daki insidansı %0,1-%1,5 arasında değişmektedir. 

İntrahepatik kolestaz, fetüste kronik plasental yetmezlik, anoksi, prematürite, perinatal ölüm, fetal distress ve ölü doğum gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bu sebeple doğru takip ve gerekirse bebeğin kendi gelişini beklemeden doğumun zamanını belirlemek gerekebilir Ayrıca önceki gebeliğinde Gebelik Kolestazı geçirmiş hastaların yeni gebeliklerinde tekrar aynı durumla karşılaşma olasılıkları %50 üzerindedir.

Gebeliğin Akut Yağlı Karaciğeri (3. Trimester)

Gebeliğin 2. yarısında hepatositlerin (karaciğer hücreleri) mikroveziküler yağlanması ile karakterizedir ve gebelikte karaciğer yetmezliğinin sık nedenlerinden biridir. Maternal ve fetal mortalite oranı %1-20 arasında değişmektedir. Gebeliğin akut yağlı karaciğeri, 7000 gebelikte 1 ile 16000 gebelikte 1 arasında değişen bir insidansa sahiptir ve çok ciddi bir durumdur.

Preeklampsi (2-3. Trimester)

Preeklampsi, gebelerin %5-10’unda görülen ve böbrekleri, merkezi sinir sistemini, hematolojik sistemi ve karaciğeri etkileyebilen multisistemik bir bozukluktur. Genellikle gebeliğin 20. haftasından sonra ve/veya doğumdan sonraki 48 saat içinde ortaya çıkar.

Preeklampsi, 300 mg/gün’den fazla proteinüri ve hipertansiyon ile tanı kriteri içerisindedir ama karakterize değildir yani olmayabilir. Hipertansiyon, normotansif ölçümden en az 4-6 saat sonra ölçülen kan basıncının en az iki farklı zamanda 140/90 mmHg’dan yüksek olması durumunda teşhis edilir.

HELLP Sendromu (2-3. Trimester – Postpartum)

HELLP sendromu, mikroanjiopatik hemoliz, artmış karaciğer enzimleri ve trombositopeni ile karakterize edilen bir durumdur. Preeklamptik gebelerin %5-10’unda HELLP sendromu görülür. Bu sendromda prematürite ya da maternal komplikasyonlara bağlı olarak %6-70 civarında perinatal infant mortalitesi yaşanabilir. 

Gebeliğin 2. veya 3. trimesterinde, bazen de doğumdan sonra gelişebilen HELLP sendromunun risk faktörleri arasında ileri anne yaşı, multiparite ve beyaz ırk yer alır.

Gebelik Sırasında Gelişen Karaciğer Hastalıkları

Gebelik sırasında gelişen karaciğer hastalıkları, genellikle karaciğer fonksiyonlarını etkileyen ve anne ile bebek sağlığını tehdit edebilen önemli sağlık sorunlarıdır. Bu hastalıklar, gebeliğin farklı trimesterlerinde çeşitli belirtilerle ortaya çıkabilir ve genellikle doğum sonrasında düzelme eğilimindedir.

Akut Viral Hepatit

Akut viral hepatit, karaciğerin iltihaplanmasına yol açan ve genellikle viral enfeksiyonlar sonucu gelişen bir hastalıktır. Gebelik sırasında, akut viral hepatit özellikle hepatit A, B, C, D ve E virüslerinin neden olduğu enfeksiyonlarla ilişkilidir. Gebelikte akut viral hepatit, genellikle karaciğer fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir ve anne ile bebek sağlığını tehdit edebilir.

Gebelikte en sık karşılaşılan akut viral hepatit türleri bulunur:

  • Hepatit A (HAV)
  • Hepatit B (HBV)
  • Hepatit C (HCV)
  • Hepatit D (HDV)
  • Hepatit E (HEV)

Budd-Chiari Sendromu

Budd-Chiari Sendromu, karaciğerin ana venleri olan hepatik venlerin tıkanması veya obstrüksiyonu sonucu gelişen nadir bir hastalıktır. Bu sendrom, kanın karaciğere geri dönüşünün engellenmesi nedeniyle karaciğer yetmezliği ve hepatomegali gibi ciddi sorunlara yol açabilir. 

Sendrom, genellikle karaciğerin kan akışını engelleyerek, kanın karaciğerden düzgün bir şekilde akmasını engeller ve bunun sonucunda karaciğerin iltihaplanması, sıvı birikimi (asite) ve karaciğer fonksiyonlarının bozulmasına neden olabilir.

Kolelitiazis

Kolelitiazis, safra kesesinde taş oluşumu anlamına gelir ve halk arasında safra kesesi taşları olarak bilinir. Safra kesesinde oluşan taşlar, safra sıvısının içinde bulunan bileşiklerin kristalleşerek bir araya gelmesiyle oluşur.

Bu taşlar, küçük (milimetrik) ya da büyük (2 cm veya daha fazla) olabilir. Kolelitiazis, genellikle herhangi bir belirti vermez ancak taşlar safra kesesinde veya kanalında tıkanıklığa yol açarsa, ciddi ağrı ve komplikasyonlara neden olabilir. Eğer bu taşlar enfeksiyona sebep olduysa gebelik devam ederken müdahale yapılması gerekebilir. Bu müdahale için en uygun zaman 2. trimester yani 13-26. haftalar arasıdır.

İlaç İlişkili Hepatotoksisite

İlaç ilişkili hepatotoksisite, ilaçların karaciğere zarar vererek, karaciğer fonksiyonlarını bozması durumudur. Bazı ilaçların karaciğerin metabolizmasında bozulmalara yol açması, toksik etkiler meydana getirmesi veya immünolojik reaksiyonları tetiklemesiyle gelişebilir. 

İlaç ilişkili hepatotoksisite, genellikle tedavi edilen hastalıkla ilişkili olmayan, istenmeyen yan etkiler sonucu ortaya çıkar. Geç kalınmadan ilacın veya etkenin uzaklaştırılmasıyla birlikte hızlı düzelen tablo ile karakterizedir.

Gebelik Öncesinde de Var Olan Karaciğer Hastalıkları

Gebelik öncesinde de var olan karaciğer hastalıkları, gebelik sürecinde hem anne hem de bebek için riskler oluşturabilen, daha önce tanı konmuş karaciğer hastalıklarıdır. Gebelik sırasında karaciğerin normal işlevlerini yerine getirmesini zorlaştırabilir ve komplikasyonların ortaya çıkmasına neden olabilir.

Kronik Viral Hepatit

Kronik viral hepatit, hepatit virüslerinin neden olduğu, karaciğerde uzun süreli iltihaplanma ve hasar sürecidir. Gebelik öncesinde mevcut olan bu hastalık, gebelik sürecinde komplikasyonlar oluşturabilir. Kronik viral hepatit, karaciğerin fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir ancak uygun tedavi ve izleme ile anne sağlığına ilişkin riskler minimize edilebilir.

Kronik viral hepatit B ve C, anneye ve bebeğe geçiş riski taşıyabilir. Hepatit B virüsü, doğum sırasında bebekle temas yoluyla geçebilirken, hepatit C’nin bulaşma yolu daha çok kan yoluyla olur ancak doğum esnasında da geçiş riski vardır.

Otoimmün Hepatit

Otoimmün hepatit, bağışıklık sisteminin kendi karaciğer hücrelerini yabancı olarak nitelendirmesi sebebiyle bu hücrelere saldırması sonucu iltihaplanma ve hasara yol açtığı bir karaciğer hastalığıdır. Gebelik öncesinde var olan otoimmün hepatit, gebelik sırasında da devam edebilir ve anne ile bebek için çeşitli riskler oluşturabilir.

Karaciğerin hasar görmesine, karaciğer fonksiyonlarının bozulmasına yol açabilir. Gebelik sırasında bu hastalık, anne sağlığını olumsuz etkileyebilir ve komplikasyon riski oluşturabilir. Otoimmün hepatiti olan gebelerde, doğum sonrası karaciğer yetmezliği veya gebelik sürecinde preeklampsi gibi problemler görülebilir.

Siroz

Siroz, karaciğerin ileri düzeyde hasar görmesiyle karakterize, kronik bir hastalıktır. Karaciğer hücrelerinde kalıcı hasar meydana gelir. Karaciğerin normal fonksiyonlarını yerine getirememe durumuna yol açar. Siroz, genellikle karaciğerin iltihaplanması ve fibrozis (yaygın yaraların iyileşme sırasında oluşturduğu dokular)  ile ilerler.

Gebelik öncesinde mevcut olan siroz, gebelik sırasında çeşitli komplikasyonlara yol açabilir. Gebelikte siroz hastalarının yönetimi, gebeliğin evresine ve sirozun şiddetine bağlı olarak farklılık gösterir. Gebelik sırasında anne sağlığı üzerinde ciddi etkilere yol açabilir.

Wilson Hastalığı

Wilson hastalığı, bakır metabolizmasındaki bozukluklardan kaynaklanan genetik bir hastalıktır. Bu hastalıkta vücut fazla bakır biriktirir. Karaciğer, beyin, böbrekler ve diğer organlarda hasara yol açabilir. Başlıca nedeni, ATP7B adlı genin mutasyonu sonucu, bakırın karaciğerde yeterince işlenememesi ve vücutta birikmesidir.

Gebelik sırasında özel bir dikkat gerektiren bir durumdur. Gebelik, genellikle bu hastalığın semptomlarının kötüleşmesine neden olmaz ancak bazı durumlarda gebelik sırasında karaciğer fonksiyonlarının bozulması veya sistemik komplikasyonlar yaşanabilir.